François Marie Arouet Kendisi Fransız yazar ve filozof'dur. Voltaire ismiyle tanınır. Fransız devrimi ve Aydınlanma hareketine büyük katkısı
olmuştur.
Din ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra, insan hakları
konusundaki düşünceleri ve felsefi yazınları ile ünlenmiştir. Eserlerinde
Kilise dogmaları ve döneminin Fransız müesseselerini yoğun olarak hicvetmiştir.
Zamanın en etkili isimlerinden biri olarak tanınır.
+ Hayatı
- İlk Yıllar
Voltaire Paris'te, 21 Kasım 1694'te doğmuştur. Sekiz yıl boyunca
sanat eğitiminin başladığı Collège Louis-le-Grand'da okumuştur. Fakat orada
"Latince ve Aptallıklar" dışında bir şey öğrenmediğini iddia
etmiştir.
Mezun olduktan sonra Voltaire edebiyatta kariyer yapmaya
başlamıştır. Babası ise oğlunun hukuk eğitimi almasını istiyordu. Bu nedenle
Voltaire, Paris'te bir avukatın asistanı olarak çalışıyormuş gibi gözüküp,
zamanının büyük bir kısmını hicivsel şiirler yazmaya adamıştır. Babası bunu öğrendiğinde
Voltaire'i yine hukuk okumaya göndermiştir; yine de Voltaire yazmayı
sürdürmüştür. Sivri dili ile aristokratik ailelerin beğenisini toplamıştır.
Kral XV. Louis'nin naibi, Orléans Dükü, II. Philippe'yi konu alan bir yazısı
nedeniyle Bastille'de hapsedilmiştir. Oradayken çıkış yaptığı piyesi Oedipe'yi
kaleme almış ve Voltaire ismini almıştır. Oedipe'nin başarısı Voltaire'i etkili
bir isim yapmakla beraber onu Fransız Aydınlanmasına dahil etmiştir.
- İngiltere'ye Sürgün
Voltaire'nin hazır cevaplılığı ve sivri dili başına bela
olmayı sürdürmüştür. Genç bir asilzadeyi gücendirmesi onun mahkeme dahi olmadan
sürgün edilmesine yol açmıştır. Voltaire'nin İngiltere'ye sürgünü, İngiltere'deki
düşünsel durum ve yaşadıkları düşüncelerini büyük oranda etkilemiştir. İngiliz monarşisinden
ve ülkenin din ve ifade özgürlüğüne verdiği değerden etkilenen genç yazar,
ülkenin yazar ve düşünürlerinden de etkilenmiştir, Shakespeare gibi. Gençlik
yıllarından Shakespeare'i Fransız yazarlarına bir örnek olarak görse de, daha
sonraları kendini ondan daha büyük bir yazar olarak görmüştür.
İngiltere'de geçirdiği zamanda onu en çok etkileyen
şeylerden birisi Isaac Newton'un çalışmalarıdır. Eser ve düşüncelerinde bunun
etkileri görülebilir.
3 yıllık sürgünden sonra Paris'e dönmüş ve fikirlerini
İngiliz hükümetini konu alan kurgusal bir metinde toplayarak bastırmıştır;
Lettres philosophiques sur les Anglais ("İngilizler hakkında felsefi
mektuplar"). İngiliz monarşisini daha gelişmiş ve insan haklarına daha
saygılı görmesi nedeniyle yazınları Fransa'da büyük bir tartışmaya yol açmış ve
sonunda öyle bir noktaya gelinmiştir ki evrağın kopyaları yakılmış Voltaire ise
Paris'i terk etmeye zorlanmıştır.
- Château de Cirey ve Sonrası
Bundan sonra sınırdaki Château de Cirey'e yerleşen Voltaire
burada Marquise (Markiz) du Châtelet, Gabrielle Émilie le Tonnelier de Breteuil
ile de bir ilişkiye başlamıştır. Voltaire ile Markiz 21.000'den fazla kitap
toplamışlardır. Kuşkusuz Voltaire'in 15 yıl süren bu ilişkisi entelektüel
gelişimine yardımcı olmuştur. Yazmaya devam eden Voltaire Mérope gibi oyunları
ve bazı kısa öyküleri yayımlamıştır.
Markizin ölümünden sonra Voltaire Berlin'e, yakın arkadaşı
ve hayranı olan Büyük Frederick'e gitmiştir. Kral zaten onu daha önce ısrarla
saraya davet etmiştir. Her ne kadar ilk zamanlarda buradaki yaşamı iyi gitse de,
zamanla çeşitli zorluklarla karşılaşmaya başlamıştır. Sivri dili ile burada da
haksız bulduğu durumları eleştirmiştir. Sonunda kızdırdığı Frederick,
Voltaire'in tüm evrağının kopyalarını yakmış Voltaire'yi de tutuklatmıştır.
Voltaire Paris'e doğru yola çıkmış fakat XV. Louis onun kente girmesini
yasaklayınca, Cenevre'ye gitmiştir. Her ne kadar iyi karşılansa da tiyatral
performansları yasaklayan Cenevre yasaları Voltaire'nin Candide, ou l'Optimisme
("Candide, veya İyimserlik") isimli eserini yazmasına ve kenti terk
etmesine neden olmuştur. Bu eser Gottfried Leibniz'in felsefesinin hicvidir.
Bugün Voltaire'nin en tanınmış eseri Candide'dir. Ferney'de malikâne almış ve
1778'deki ölümüne kadar burada yaşamıştır.
+ Hayatıyla İlgili Kısa Bir Video
+ Hayatıyla İlgili Kısa Bir Video
+ Hayatına Farklı Bir Bakış
Voltaire (asıl adı François Marie Arouet) (1694-1778)
Paris’te doğdu. İlk eğitimini Cizvit okulunda aldıktan sonra hukuk okudu. 23
yaşındayken saray soylularından Duc d’Orleans hakkındaki yergileri yüzünden
Bastille’de hapis yattı. Orada yazdığı Oidipus trajedisiyle ün kazandı. Sivri
dili nedeniyle sürgüne gönderildiği İngiltere’de üç yıl kaldı. Burada
İngiltere’deki yönetim ile kendi ülkesindeki düzeni karşılaştırdı. Döndüğünde
yazdığı ‘İngiltere Mektupları’ isimli yapıtı yine ortalığı karıştırdı.
Voltaire’in başarısı onun bütün kitaplarını yasaklayan ve
oyunlarını daha üçüncü gecede sahneden kaldıran sansür kurullarının
etkinliğiyle perçinlendi. Sonuçta Paris halkı oyunlarının açılış gecelerinde
tiyatroları dolduruyor, oyunlarının en iğneleyici bölümlerini ezberliyordu.
Kitapları bir yeraltı teşkilatının el kitapları gibi elden ele dolaşıyor,
yabancı ülkelerde de ilgiyle okunuyordu. Voltaire’in toplumun ahlakını bozduğu
yolundaki resmi suçlama aslında basit bir ahlaksızlık suçlaması değildi. Bu, komünist Rusya’da rejimi eleştirmek gibi bir şeydi, yani hükumeti eleştirmek
veya iktidar hakkında birtakım kuşkuları dile getirmek, suçlamayı yapanlara
göre ahlaksızlığın en çirkin biçimiydi. Gerçi Voltaire’in oyunları ve fantastik
romanları genellikle yabancı ve garip diyarlarda geçiyordu, ama herkes bunların
altında yatan ironik söylemi anlıyor ve kahkahadan kırılıyordu.
Çağdaşlarına sürekli olarak özgürce düşünme çağrısı yapan
Voltaire bağnazlık çağında ortaya çıkan ilk ileri görüşlü kişi olarak bu çağı
akıl çağına dönüştürmüştür. Voltaire sade ve içten gelen inançlara karşı
olmamıştır. O boş inan sahiplerini alaya almış, kör inançları hor görmüştür.
Voltaire hoşgörüsüzlük ve zulüme varan baskıdan nefret eder, bunların egemen
olduğu eylemleri sürekli olarak eleştirirken öfkenin sağduyuya, ateşin ışığa
dönüştürülmesi çağrısında bulunurdu. “Benim işim düşündüğümü dile getirmektir,”
diyordu. Düşünceleri 99 cildi bulan oyun, şiir, roman ve makalelerde
toplanmıştır. Zamanının ünlü kişilerine 8000 civarında mektup yazmıştır. Bütün
Avrupa Voltaire’in kralların ilahi hakları, kutsal engizisyon ve omzu
kalabalıklar hakkındaki düşüncelerini okuyor, ancak kendi ülkesinde sansür, bu
düşüncelerin yer aldığı kitapları meydanlarda yakıyordu. Voltaire bir
cümlesiyle önemli bir kişiyi yerin dibine batırabilirdi. Örneğin, Kardinal
Mazarin için “Yapmadığı bütün iyi şeylerden dolayı suçludur,” demişti.
İlerleyen yaşlarında yazar özgür Cenevre Cumhuriyeti’ne
sığınmayı uygun gördü. (1755) Avrupa’nın önemli şahsiyetleri kendisini orada
ziyaret etmeye başladılar. Kırışmış yüzündeki cin gibi gülümsemeyle konuklarını
ağırlıyor ve Avrupa’daki en nitelikli sohbetlerini yapıyordu onlarla. Üç gün
için gelen konuklar üç ay kalmadan edemiyorlardı. “Tanrı beni dostlarımdan
korusun,” diyordu Voltaire, “ben düşmanlarımla baş etmesini bilirim.”
Azim ve cesaret küpü olan bu adam ülkesini taparcasına
seviyor ve sevgili Paris’ini ölmeden önce bir kez daha görmek istiyordu. 1778
yılında bir Şubat günü döndüğünde Paris sevinç içindeydi. Ulusal Akademi
bağrına basmıştı onu. Comedie Française basamaklarında bütün oyuncular onu selamlamak
için toplanmıştı. Yeni oyunu baştan sona alkışlar içinde oynandı.
Mayıs ayında 83 yaşındaki yaşlı adam ölüm döşeğindeydi. Tüm
inancını özetleyen son sözlerini bir vasiyetname gibi bırakıyordu bize: “Tanrı
sevgisini kalbimde taşıyarak, dostlarımı severek, düşmanlarımdan değil, boş
inandan nefret ederek ölüyorum.”
Kilise tarafından dini törenle toprağa verilmeyi
reddettiğinden cenazesi kilise ve kraliyet tarafından aşağılanacağı açıktı.
Fakat sevenleri Voltaire’in cenazesini birtakım desteklerle aralarında taşıyıp
evin kapısında bekleyen görevlilerin onun henüz sağ olduğuna inanmalarını
sağlayarak şehir dışına çıkardılar ve uygun biçimde toprağa verdiler onu.
Fakat Fransa, müstebit hükümdarlarıyla mücadelesini
sürdürerek sonunda Voltaire’in görmek istediği düzene kavuştu. “Ey halk, uyan,
zincirlerini kır!” diye bağıran Voltaire’in sözleri yerini buldu. 1791’de,
Voltaire’in fikirlerinin de etkin olduğu Fransız devrimi tüm hızıyla hüküm
sürerken Voltaire’in naaşı Paris’e geri getirilerek Bastil’in yıkıntılarının
ortasında bir gece boyunca zafer katafalkına kondu. İnsanlar uzun kuyruklar
oluşturarak saygı gösterisinde bulundular, sonra da Fransız büyüklerinin gömülü
olduğu Pantheon’daki şimdiki yerine taşıdılar onu. Cenaze alayı ilerlerken
üzerinde “İnsanın aklına kanat taktı ve bizi özgürlüğe uçurdu,” yazan bir
bayrak dalgalanıyordu havada.
“Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları
söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım.” Birçok kişi bu ünlü deyişin
Voltaire’e ait olduğunu sanır, ancak anılan deyiş Voltaire’in yaşam öyküsünü
yazanlardan birinin onun ömür boyu sürdürdüğü düşünce özgürlüğü yolundaki
mücadelesini çok özlü ve güzel bir biçimde yansıtmak amacıyla kaleme aldığı bir
cümledir.
+ Hayatıyla İlgili Detaylı Bir Video
- Şiir
Voltaire'in ilk basılan çalışması şiirdir. İki uzun şiir
kaleme almıştır: Henriade ve Pucelle. Bunların yanında birçok kısa şiir de
yazmış ve genellikle kısa şiirleri bu iki uzun şiirinden daha fazla beğeni
toplamıştır.
- Felsefe
Voltaire'nin en tanınmış ve büyük felsefi eseri Dictionnaire
philosophique yani "Felsefe Sözlüğü"dür. Dönemin Fransız siyasi
müesseselerine yoğun eleştiri içeren yazınlar içeren sözlük, aynı zamanda o
dönemlerde popülerleşmiş düşünceler ve Voltaire'nin rakip ve düşmanları
hakkında da yazınlar içerir. Bunun dışında eserde din eleştirisi de
bulunmaktadır.
- Diğer Çalışmaları
Voltaire bunların dışında tarihi ve düzyazı eserler kaleme
almıştır. Düzyazı eserlerine şunlar örnek verilebilir: L'Homme aux quarante
ecus, Zadig, dini ve felsefi optimizme saldıran ünlü Candide. Ayrıca yaşamı
boyunca yaklaşık 20.000'den fazla mektup yazmıştır ve bu mektuplar gerek
kişiliği gerekse düşünce tarzı açısından büyük önem taşır.
Çok üretken bir yazar olan Voltaire neredeyse tüm edebi
şekillerde eser vermiştir.
Başlıca eserleri şunlardır:
* Oedipe
(1718)
* Zaire
(1732)
* Lettres
philosophiques sur les Anglais (1733)
* Le
Mondain (1736)
* Sept
Discours en Vers sur l'Homme (1738)
* Zadig
(1747)
* Micromegas
(1752)
* Candide
(1759)
* Dictionnaire
philosophique (1764)
* Épître à l'Auteur du Livre des Trois Imposteurs (1770)
- Oyunlar
Voltaire, tamamlanamamışlar dahil, 50-60 arası oyun kaleme
almıştır. Bunlardan bazıları:
* Ecossaise
* Eriphile
* Mahomet
* Mérope
* Nanine
* Zaide
+ Düşüncesi
Her ne kadar ömrü boyunca yurttaşlık hakları ve din
özgürlüğü gibi kavramları savunmuş olsa ve var olan Fransız rejimini eleştirse
de Voltaire demokrasiden yana değildi. Onun gözünde en iyi yönetim biçimi
'aydın' bir monarşi veya 'aydın mutlakiyet'ti. Nitekim hayatının sonuna kadar
"aydınlanmış bir monark'ın yönetimini ideal bir yönetim tarzı olarak
savundu."
Bunun dışında sınıfların varlığını da bir zorunluluk olarak
görmüş ve ne teorik ne de pratik açıdan bunu eleştirmiştir. Din açısından ise
Voltaire'nin tutumları biraz karışıktır. Philosophes'den olan Voltaire genelde,
diğerleri gibi, bir deist olarak tanımlanmıştır. Fakat çeşitli söylemleri
nedeniyle ateist olduğu da düşünülmüştür. Ünlü felsefi eseri Felsefe
Sözlüğü'nde (Dictionnaire philosophique) Voltaire ateizmi ve ateistleri
eleştirir. Ortaya koyduğu dini fikir ve söylemler deist çerçevededir. Bazı
araştırmacılara göre Voltaire'in deist çizgide kalmasının, kişisel nedenler bir
yana, fikri nedeni onun yönetim biçimi konusundaki fikirleridir. Voltaire'e göre
din halkın uygun biçimde yönetimi için neredeyse şarttır. Nitekim Voltaire'in
tanınmış aforizmalarından birisi Si Dieu n'existait pas, il faudrait l'inventer
yani "Eğer tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi" onun dini
fikirlerini anlamak açısından önemlidir. Bunların dışında Voltaire, var olan
dini inanç ve yapıyı eleştirmiştir. Her açıdan Voltaire'in dini dogmatizme
karşı olduğu aşikardır. Özellikle dini bağnazlığa sert biçimde karşı çıkmış,
Hristiyanlığı ve Musevileri yermiştir. Bu tutumları da yine "Felsefe
Sözlüğü"nde görülebilir.
Voltaire'nin düşünce tarihi açısından önemli biri sayılır.
Zaten tarihsel planda çok büyük önem taşıyan Fransız Devrimi'nin de babası
sayılmıştır.
+ Masonluğu
Voltaire, ölümünden kısa bir süre önce 7 Nisan 1774 tarihinde,
Paris'te bulunan Dokuz Kız Kardeş Locası'nda Masonluğa alınmıştır. Yaşamı
boyunca Masonlarla yakın temas içinde bulunan ve Fransız aydınlanma düşüncesini
birlikte oluşturdukları Masonların geç davetine icabet etmiş, tekris töreni
büyük bir ihtişam içinde gerçekleşmiştir. Benjamin Franklin gibi bir çok isim,
ABD'den sadece Voltaire'in tekrisinde bulunmak için Paris'e gelmiştir.
Kendisine gösterilen bir saygı ve ihtimamın örneği olarak, Voltaire'e farklı
bir tekris prosedürü uygulanmış, Mabed kapısına gerilen siyah bir örtünün
arkasından gerçekleştirilmiştir. Gözleri bağlanmamış ve Masonların kabulü
esnasında uygulanan testler yaptırılmamıştır. Her üç derece de aynı gün
içerisinde kendisine tevcih edilmiş, Tekrisin ardından Loca başkanı tarafından
yanına davet edilmiş ve orada oturmuştur.
Voltaire'in Fransız kamuoyunu Osmanlılar aleyhine
kışkırttığı dönemleri de bu dönemlerine tekabül eder.
+ Dikkat Çeken Sözleri
*
* Fikirlerinizden nefret ediyorum. Ama onları savunabilmeniz
için hayatımı feda etmeye hazırım.
* İnsan zeka
karşısında eğilir ama şefkat karşısında diz çöker.
* İnsanlar
ancak hayalleriyle yaşar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini
kaybederler...
* Eğer
hayvanlar konuşabilseydi, onları kesip yemeye cesaret eder miydik?
* Bu dünyayı
tıpkı dünyaya geldiğimizde onu bulduğumuz gibi aptal ve kötü bir biçimde terk
edeceğiz.
* Her insan,
yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur.
* Size kimin
hükmettiğini öğrenmek istiyorsanız, sadece kimi eleştirme izniniz olmadığını
bulun.
* Kulak
yüreğe giden bir caddedir.
* Eğer Tanrı
var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi.
* Tanrı'ya tek
bir dua ettim: "Düşmanlarımı komik duruma düşür!" O da kabul etti.
tr.wikiquote.org
www.biyografi.net
tr.wikipedia.org
Hasan Hakan YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder