31 Aralık 2012 Pazartesi

Voltaire - François Marie Arouet


François Marie Arouet Kendisi Fransız yazar ve filozof'dur. Voltaire ismiyle tanınır. Fransız devrimi ve Aydınlanma hareketine büyük katkısı olmuştur. 

Din ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra, insan hakları konusundaki düşünceleri ve felsefi yazınları ile ünlenmiştir. Eserlerinde Kilise dogmaları ve döneminin Fransız müesseselerini yoğun olarak hicvetmiştir. Zamanın en etkili isimlerinden biri olarak tanınır.



+ Hayatı

- İlk Yıllar

Voltaire Paris'te, 21 Kasım 1694'te doğmuştur. Sekiz yıl boyunca sanat eğitiminin başladığı Collège Louis-le-Grand'da okumuştur. Fakat orada "Latince ve Aptallıklar" dışında bir şey öğrenmediğini iddia etmiştir.

Mezun olduktan sonra Voltaire edebiyatta kariyer yapmaya başlamıştır. Babası ise oğlunun hukuk eğitimi almasını istiyordu. Bu nedenle Voltaire, Paris'te bir avukatın asistanı olarak çalışıyormuş gibi gözüküp, zamanının büyük bir kısmını hicivsel şiirler yazmaya adamıştır. Babası bunu öğrendiğinde Voltaire'i yine hukuk okumaya göndermiştir; yine de Voltaire yazmayı sürdürmüştür. Sivri dili ile aristokratik ailelerin beğenisini toplamıştır. Kral XV. Louis'nin naibi, Orléans Dükü, II. Philippe'yi konu alan bir yazısı nedeniyle Bastille'de hapsedilmiştir. Oradayken çıkış yaptığı piyesi Oedipe'yi kaleme almış ve Voltaire ismini almıştır. Oedipe'nin başarısı Voltaire'i etkili bir isim yapmakla beraber onu Fransız Aydınlanmasına dahil etmiştir.

- İngiltere'ye Sürgün 

Voltaire'nin hazır cevaplılığı ve sivri dili başına bela olmayı sürdürmüştür. Genç bir asilzadeyi gücendirmesi onun mahkeme dahi olmadan sürgün edilmesine yol açmıştır. Voltaire'nin İngiltere'ye sürgünü, İngiltere'deki düşünsel durum ve yaşadıkları düşüncelerini büyük oranda etkilemiştir. İngiliz monarşisinden ve ülkenin din ve ifade özgürlüğüne verdiği değerden etkilenen genç yazar, ülkenin yazar ve düşünürlerinden de etkilenmiştir, Shakespeare gibi. Gençlik yıllarından Shakespeare'i Fransız yazarlarına bir örnek olarak görse de, daha sonraları kendini ondan daha büyük bir yazar olarak görmüştür.

İngiltere'de geçirdiği zamanda onu en çok etkileyen şeylerden birisi Isaac Newton'un çalışmalarıdır. Eser ve düşüncelerinde bunun etkileri görülebilir.



3 yıllık sürgünden sonra Paris'e dönmüş ve fikirlerini İngiliz hükümetini konu alan kurgusal bir metinde toplayarak bastırmıştır; Lettres philosophiques sur les Anglais ("İngilizler hakkında felsefi mektuplar"). İngiliz monarşisini daha gelişmiş ve insan haklarına daha saygılı görmesi nedeniyle yazınları Fransa'da büyük bir tartışmaya yol açmış ve sonunda öyle bir noktaya gelinmiştir ki evrağın kopyaları yakılmış Voltaire ise Paris'i terk etmeye zorlanmıştır.

- Château de Cirey ve Sonrası 

Bundan sonra sınırdaki Château de Cirey'e yerleşen Voltaire burada Marquise (Markiz) du Châtelet, Gabrielle Émilie le Tonnelier de Breteuil ile de bir ilişkiye başlamıştır. Voltaire ile Markiz 21.000'den fazla kitap toplamışlardır. Kuşkusuz Voltaire'in 15 yıl süren bu ilişkisi entelektüel gelişimine yardımcı olmuştur. Yazmaya devam eden Voltaire Mérope gibi oyunları ve bazı kısa öyküleri yayımlamıştır.

Markizin ölümünden sonra Voltaire Berlin'e, yakın arkadaşı ve hayranı olan Büyük Frederick'e gitmiştir. Kral zaten onu daha önce ısrarla saraya davet etmiştir. Her ne kadar ilk zamanlarda buradaki yaşamı iyi gitse de, zamanla çeşitli zorluklarla karşılaşmaya başlamıştır. Sivri dili ile burada da haksız bulduğu durumları eleştirmiştir. Sonunda kızdırdığı Frederick, Voltaire'in tüm evrağının kopyalarını yakmış Voltaire'yi de tutuklatmıştır. Voltaire Paris'e doğru yola çıkmış fakat XV. Louis onun kente girmesini yasaklayınca, Cenevre'ye gitmiştir. Her ne kadar iyi karşılansa da tiyatral performansları yasaklayan Cenevre yasaları Voltaire'nin Candide, ou l'Optimisme ("Candide, veya İyimserlik") isimli eserini yazmasına ve kenti terk etmesine neden olmuştur. Bu eser Gottfried Leibniz'in felsefesinin hicvidir. Bugün Voltaire'nin en tanınmış eseri Candide'dir. Ferney'de malikâne almış ve 1778'deki ölümüne kadar burada yaşamıştır.

+ Hayatıyla İlgili Kısa Bir Video


+ Hayatına Farklı Bir Bakış

Voltaire (asıl adı François Marie Arouet) (1694-1778) Paris’te doğdu. İlk eğitimini Cizvit okulunda aldıktan sonra hukuk okudu. 23 yaşındayken saray soylularından Duc d’Orleans hakkındaki yergileri yüzünden Bastille’de hapis yattı. Orada yazdığı Oidipus trajedisiyle ün kazandı. Sivri dili nedeniyle sürgüne gönderildiği İngiltere’de üç yıl kaldı. Burada İngiltere’deki yönetim ile kendi ülkesindeki düzeni karşılaştırdı. Döndüğünde yazdığı ‘İngiltere Mektupları’ isimli yapıtı yine ortalığı karıştırdı.

Voltaire’in başarısı onun bütün kitaplarını yasaklayan ve oyunlarını daha üçüncü gecede sahneden kaldıran sansür kurullarının etkinliğiyle perçinlendi. Sonuçta Paris halkı oyunlarının açılış gecelerinde tiyatroları dolduruyor, oyunlarının en iğneleyici bölümlerini ezberliyordu. Kitapları bir yeraltı teşkilatının el kitapları gibi elden ele dolaşıyor, yabancı ülkelerde de ilgiyle okunuyordu. Voltaire’in toplumun ahlakını bozduğu yolundaki resmi suçlama aslında basit bir ahlaksızlık suçlaması değildi. Bu, komünist Rusya’da rejimi eleştirmek gibi bir şeydi, yani hükumeti eleştirmek veya iktidar hakkında birtakım kuşkuları dile getirmek, suçlamayı yapanlara göre ahlaksızlığın en çirkin biçimiydi. Gerçi Voltaire’in oyunları ve fantastik romanları genellikle yabancı ve garip diyarlarda geçiyordu, ama herkes bunların altında yatan ironik söylemi anlıyor ve kahkahadan kırılıyordu.

Çağdaşlarına sürekli olarak özgürce düşünme çağrısı yapan Voltaire bağnazlık çağında ortaya çıkan ilk ileri görüşlü kişi olarak bu çağı akıl çağına dönüştürmüştür. Voltaire sade ve içten gelen inançlara karşı olmamıştır. O boş inan sahiplerini alaya almış, kör inançları hor görmüştür. Voltaire hoşgörüsüzlük ve zulüme varan baskıdan nefret eder, bunların egemen olduğu eylemleri sürekli olarak eleştirirken öfkenin sağduyuya, ateşin ışığa dönüştürülmesi çağrısında bulunurdu. “Benim işim düşündüğümü dile getirmektir,” diyordu. Düşünceleri 99 cildi bulan oyun, şiir, roman ve makalelerde toplanmıştır. Zamanının ünlü kişilerine 8000 civarında mektup yazmıştır. Bütün Avrupa Voltaire’in kralların ilahi hakları, kutsal engizisyon ve omzu kalabalıklar hakkındaki düşüncelerini okuyor, ancak kendi ülkesinde sansür, bu düşüncelerin yer aldığı kitapları meydanlarda yakıyordu. Voltaire bir cümlesiyle önemli bir kişiyi yerin dibine batırabilirdi. Örneğin, Kardinal Mazarin için “Yapmadığı bütün iyi şeylerden dolayı suçludur,” demişti.

İlerleyen yaşlarında yazar özgür Cenevre Cumhuriyeti’ne sığınmayı uygun gördü. (1755) Avrupa’nın önemli şahsiyetleri kendisini orada ziyaret etmeye başladılar. Kırışmış yüzündeki cin gibi gülümsemeyle konuklarını ağırlıyor ve Avrupa’daki en nitelikli sohbetlerini yapıyordu onlarla. Üç gün için gelen konuklar üç ay kalmadan edemiyorlardı. “Tanrı beni dostlarımdan korusun,” diyordu Voltaire, “ben düşmanlarımla baş etmesini bilirim.”

Azim ve cesaret küpü olan bu adam ülkesini taparcasına seviyor ve sevgili Paris’ini ölmeden önce bir kez daha görmek istiyordu. 1778 yılında bir Şubat günü döndüğünde Paris sevinç içindeydi. Ulusal Akademi bağrına basmıştı onu. Comedie Française basamaklarında bütün oyuncular onu selamlamak için toplanmıştı. Yeni oyunu baştan sona alkışlar içinde oynandı.

Mayıs ayında 83 yaşındaki yaşlı adam ölüm döşeğindeydi. Tüm inancını özetleyen son sözlerini bir vasiyetname gibi bırakıyordu bize: “Tanrı sevgisini kalbimde taşıyarak, dostlarımı severek, düşmanlarımdan değil, boş inandan nefret ederek ölüyorum.”

Kilise tarafından dini törenle toprağa verilmeyi reddettiğinden cenazesi kilise ve kraliyet tarafından aşağılanacağı açıktı. Fakat sevenleri Voltaire’in cenazesini birtakım desteklerle aralarında taşıyıp evin kapısında bekleyen görevlilerin onun henüz sağ olduğuna inanmalarını sağlayarak şehir dışına çıkardılar ve uygun biçimde toprağa verdiler onu.

Fakat Fransa, müstebit hükümdarlarıyla mücadelesini sürdürerek sonunda Voltaire’in görmek istediği düzene kavuştu. “Ey halk, uyan, zincirlerini kır!” diye bağıran Voltaire’in sözleri yerini buldu. 1791’de, Voltaire’in fikirlerinin de etkin olduğu Fransız devrimi tüm hızıyla hüküm sürerken Voltaire’in naaşı Paris’e geri getirilerek Bastil’in yıkıntılarının ortasında bir gece boyunca zafer katafalkına kondu. İnsanlar uzun kuyruklar oluşturarak saygı gösterisinde bulundular, sonra da Fransız büyüklerinin gömülü olduğu Pantheon’daki şimdiki yerine taşıdılar onu. Cenaze alayı ilerlerken üzerinde “İnsanın aklına kanat taktı ve bizi özgürlüğe uçurdu,” yazan bir bayrak dalgalanıyordu havada.

“Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım.” Birçok kişi bu ünlü deyişin Voltaire’e ait olduğunu sanır, ancak anılan deyiş Voltaire’in yaşam öyküsünü yazanlardan birinin onun ömür boyu sürdürdüğü düşünce özgürlüğü yolundaki mücadelesini çok özlü ve güzel bir biçimde yansıtmak amacıyla kaleme aldığı bir cümledir.

 + Hayatıyla İlgili Detaylı Bir Video

+ Çalışmaları


- Şiir

Voltaire'in ilk basılan çalışması şiirdir. İki uzun şiir kaleme almıştır: Henriade ve Pucelle. Bunların yanında birçok kısa şiir de yazmış ve genellikle kısa şiirleri bu iki uzun şiirinden daha fazla beğeni toplamıştır.

- Felsefe

Voltaire'nin en tanınmış ve büyük felsefi eseri Dictionnaire philosophique yani "Felsefe Sözlüğü"dür. Dönemin Fransız siyasi müesseselerine yoğun eleştiri içeren yazınlar içeren sözlük, aynı zamanda o dönemlerde popülerleşmiş düşünceler ve Voltaire'nin rakip ve düşmanları hakkında da yazınlar içerir. Bunun dışında eserde din eleştirisi de bulunmaktadır.

- Diğer Çalışmaları

Voltaire bunların dışında tarihi ve düzyazı eserler kaleme almıştır. Düzyazı eserlerine şunlar örnek verilebilir: L'Homme aux quarante ecus, Zadig, dini ve felsefi optimizme saldıran ünlü Candide. Ayrıca yaşamı boyunca yaklaşık 20.000'den fazla mektup yazmıştır ve bu mektuplar gerek kişiliği gerekse düşünce tarzı açısından büyük önem taşır.

Çok üretken bir yazar olan Voltaire neredeyse tüm edebi şekillerde eser vermiştir. 
Başlıca eserleri şunlardır:
*  Oedipe (1718)
*  Zaire (1732)
*  Lettres philosophiques sur les Anglais (1733)
*  Le Mondain (1736)
*  Sept Discours en Vers sur l'Homme (1738)
*  Zadig (1747)
*  Micromegas (1752)
*  Candide (1759)
*  Dictionnaire philosophique (1764)
*  Épître à l'Auteur du Livre des Trois Imposteurs (1770)

- Oyunlar

Voltaire, tamamlanamamışlar dahil, 50-60 arası oyun kaleme almıştır. Bunlardan bazıları:

*  Ecossaise
*  Eriphile
*  Mahomet
*  Mérope
*  Nanine
*  Zaide



+ Düşüncesi

Her ne kadar ömrü boyunca yurttaşlık hakları ve din özgürlüğü gibi kavramları savunmuş olsa ve var olan Fransız rejimini eleştirse de Voltaire demokrasiden yana değildi. Onun gözünde en iyi yönetim biçimi 'aydın' bir monarşi veya 'aydın mutlakiyet'ti. Nitekim hayatının sonuna kadar "aydınlanmış bir monark'ın yönetimini ideal bir yönetim tarzı olarak savundu."

Bunun dışında sınıfların varlığını da bir zorunluluk olarak görmüş ve ne teorik ne de pratik açıdan bunu eleştirmiştir. Din açısından ise Voltaire'nin tutumları biraz karışıktır. Philosophes'den olan Voltaire genelde, diğerleri gibi, bir deist olarak tanımlanmıştır. Fakat çeşitli söylemleri nedeniyle ateist olduğu da düşünülmüştür. Ünlü felsefi eseri Felsefe Sözlüğü'nde (Dictionnaire philosophique) Voltaire ateizmi ve ateistleri eleştirir. Ortaya koyduğu dini fikir ve söylemler deist çerçevededir. Bazı araştırmacılara göre Voltaire'in deist çizgide kalmasının, kişisel nedenler bir yana, fikri nedeni onun yönetim biçimi konusundaki fikirleridir. Voltaire'e göre din halkın uygun biçimde yönetimi için neredeyse şarttır. Nitekim Voltaire'in tanınmış aforizmalarından birisi Si Dieu n'existait pas, il faudrait l'inventer yani "Eğer tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi" onun dini fikirlerini anlamak açısından önemlidir. Bunların dışında Voltaire, var olan dini inanç ve yapıyı eleştirmiştir. Her açıdan Voltaire'in dini dogmatizme karşı olduğu aşikardır. Özellikle dini bağnazlığa sert biçimde karşı çıkmış, Hristiyanlığı ve Musevileri yermiştir. Bu tutumları da yine "Felsefe Sözlüğü"nde görülebilir.
Voltaire'nin düşünce tarihi açısından önemli biri sayılır. Zaten tarihsel planda çok büyük önem taşıyan Fransız Devrimi'nin de babası sayılmıştır.

+ Masonluğu

Voltaire, ölümünden kısa bir süre önce 7 Nisan 1774 tarihinde, Paris'te bulunan Dokuz Kız Kardeş Locası'nda Masonluğa alınmıştır. Yaşamı boyunca Masonlarla yakın temas içinde bulunan ve Fransız aydınlanma düşüncesini birlikte oluşturdukları Masonların geç davetine icabet etmiş, tekris töreni büyük bir ihtişam içinde gerçekleşmiştir. Benjamin Franklin gibi bir çok isim, ABD'den sadece Voltaire'in tekrisinde bulunmak için Paris'e gelmiştir. Kendisine gösterilen bir saygı ve ihtimamın örneği olarak, Voltaire'e farklı bir tekris prosedürü uygulanmış, Mabed kapısına gerilen siyah bir örtünün arkasından gerçekleştirilmiştir. Gözleri bağlanmamış ve Masonların kabulü esnasında uygulanan testler yaptırılmamıştır. Her üç derece de aynı gün içerisinde kendisine tevcih edilmiş, Tekrisin ardından Loca başkanı tarafından yanına davet edilmiş ve orada oturmuştur.

Voltaire'in Fransız kamuoyunu Osmanlılar aleyhine kışkırttığı dönemleri de bu dönemlerine tekabül eder.

+ Dikkat Çeken Sözleri
*
*  Fikirlerinizden nefret ediyorum. Ama onları savunabilmeniz için hayatımı feda etmeye hazırım.
*  İnsan zeka karşısında eğilir ama şefkat karşısında diz çöker.
*  İnsanlar ancak hayalleriyle yaşar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini kaybederler...
*  Eğer hayvanlar konuşabilseydi, onları kesip yemeye cesaret eder miydik?
*  Bu dünyayı tıpkı dünyaya geldiğimizde onu bulduğumuz gibi aptal ve kötü bir biçimde terk edeceğiz.
*  Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur.
*  Size kimin hükmettiğini öğrenmek istiyorsanız, sadece kimi eleştirme izniniz olmadığını bulun.
*  Kulak yüreğe giden bir caddedir.
*  Eğer Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi.
*  Tanrı'ya tek bir dua ettim: "Düşmanlarımı komik duruma düşür!" O da kabul etti.


+ Kaynak

tr.wikiquote.org
www.biyografi.net
tr.wikipedia.org


Hasan Hakan YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder