28 Aralık 2012 Cuma

17.YY'DA TİYATRO - FRANSIZ TRAJEDİ YAZARLARINA, OYUNLARINA ve DÖNEME BAKIŞ

17.YY’da TİYATRO

17.YY – Yazarlarından Örnekler ve Döneme ait Bilgiler

Genel olarak yaptığım araştırmalar sonucu; 17.yy tiyatrosu, “Rönesans Tiyatrosu” olarak bilinmektedir. Bu dönemde; İngiliz, Fransız, İtalyan tiyatroları daha çok ön plandaydı. Benim kanaatimce; Avrupa ülkelerinde, Rönesans’ın başlangıcı ile hepsi ayrı ayrı sivrilmeye çalışmış gibi sanki.

Araştırmamda; Dönemin Fransız trajedi yazarlarına ve oyunlarına, döneme daha çok yoğunlaştım diyebilirim.

İngiliz tiyatrosu, maske ve dekor gibi görsel öğelere daha çok yer vermeye başlamıştı. 1642'deki burjuva devriminden sonra tiyatrolar kapatıldı ve sahne sanatı çok uzun bir süre eski canlılığına kavuşamadı.

Fransa'da düzenli tiyatro toplulukları yaygınlaşmıştır. Bunların repertuvarında, ibret ve mucize oyunları kadar, kaba bürlesk ve parodiler de yer alıyordu. Ama Fransa'nın öbür Avrupa ülkeleri gibi “özgün bir yerel tiyatro geleneği” yoktu. Bu yüzden İtalyan Rönesansı'nın etkisini kolayca benimsedi. 17. yüzyılda ülkenin güçlü bir merkezi yönetim altında birleşmesini sağlayan Başbakan Kardinal Richeliu, en gelişmiş sahne teknolojisini içeren bir tiyatro binası yaptırdı. Richeliu, trajedi ile komedinin birbirinden ayrılması, tiyatrodan traji-komik öğelerin atılması içinde çalıştı. Ama dönemin üç önemli yazarından biri olan, Corneille'in Le Cid'i Kardinalin yerleştirmeye çalıştığı klasik birlik kurallarını hiçe sayan bir trajikomediydi. Corneille'in rakibi Racine ise klasikçi kuralların içinde kalarak trajediye romantik bir ton kazandırdı. Konularını Yunan-Roma mitolojisinden ve tarihten alan bu iki yazara karşılık Moliere, Fransız toplumunun gündelik yaşamından aldığı tiplerle kendi çağını aşan bir modern komedi anlayışının kurucusu oldu. Üstelik, dönemin en sevilen oyun yazarıydı.
17. yüzyılda Avrupa'nın başka ülkelerinde de ulusal tiyatrolar kuruldu. Ama, bunların çoğu, sınırlı bir izleyici kesimine seslenebilen saray tiyatroları olarak kalacaktı. Opera ve balede gene aynı dönemde, soylu sınıfın seyirlik sanatları olarak gelişmişti. 17. yüzyılın ikinci yarısında, İngiliz Restorasyon dönemi (1660-85) tiyatrosu Elizabeth dönemine geri dönmek istediyse de, İngiliz aristokrasisinin soğuk mizah anlayışını yansıtan bir töre komedisinden öteye gidemedi. Restorasyon tiyatrosunun en başarılı örneği sayılan William Congreve'in The Way of the World'ü (Dünyanın Hali) bile günümüzde sahnelenmektedir. İtalyan tiyatrosunun en önemli yazarı 18. yüzyılın ortasında bir çok komedi kaleme alan Carlo Goldoni'dir.

Ayrıca 17.yy tiyatrosunda koro kalkmış, üç birlik kuralı benimsenmiştir. Bu üç birlik kuralını şöyle açıklayabilirim;

Üç Birlik Kuralı

- Zaman Birliği: Eserin konusunu oluşturan olay, 24 saat (1 gün) içinde geçmelidir.
- Yer Birliği: Olayın baştan sona aynı yerde geçmesi.
- Olay Birliği: Eserin bir tek ana vak’a çevreside geçmesidir.
17.yy tiyatrosunda koronun kalkıp, beş perdelik trajediler/traji-komik oyunlar yazılmıştır, üç birlik kuralı benimsenmiştir.


17.YY – Yazarları Hakkında Bilgiler

1) Fransız Trajedisinin Kurucusu : Pierre Corneille (6 Haz. 1606 - 1 Ekim 1684)
Molière ve Racine'le birlikte 17. yy'ın en büyük üç Fransız tiyatrocularından biridir. Corneille, “Fransız trajedisinin kurucusu” olarak tanınmış ve kırk yıla yakın bir süre boyunca yapımcılık yapmıştır.
Corneille, Rouen, Fransa'da, Marthe le Pesant ve Pierre Corneille'in (rütbesiz bir memur) çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Bakanlık'ta çalışırken ilk oyununu yazdı. Oyunu, bir komedi olan Mélite'yi ne zaman yazdığı kesin değildir, ancak ilk defa 1629'da bir gezici tiyatro kumpanyasına sunduğunda ortaya çıktı. Kumpanya oyunu kabul etti ve repertuarlarının bir parçası yaptılar. Oyun Paris'te iyi karşılandı ve Corneille, düzenli olarak oyunlar yazmaya başladı. Aynı yıl Paris'e taşındı ve kısa zamanda Fransız tiyatrosunun önemli isimlerinden biri haline geldi. Mélite'yle başlayan ilk oyunları, Fransız ortaoyunu geleneğinden uzaklaşarak, revaçta olan asil Paris dilini ve hareketlerini yansıtıyordu. Corneille, zamanındaki komedilerini "une peinture de la conversation des honnêtes gens" ("soylu sınıfının konuşmalarının bir tablosu") olarak nitelendirmiştir. İlk gerçek trajedisi, 1635 yılında sahneye konan Médée'dir.

Son oyunları
Corneille, birçok eser yazan bir yazar olmasına rağmen (1659'dan sonra on dört yıl boyunca her yıla bir oyun) bu oyunları, eski oyunları kadar tutulmadı. Diğer oyun yazarları daha çok revaçtaydı. 1670'de Corneille ve rakibi olan Jean Racine'e, aynı olay üzerinde farklı oyunlar yazmaları söylendi. İki oyun yazarı da diğerinin de aynı şeyi yaptığından habersizdi ve oyunlar tamamlandığında Corneille'in Tite et Bérénice'i, Racine'in Bérénice'inden daha üstün görülmüştür. Molière de bu zamanlar da fazlasıyla ünlüydü ve Corneille'le bir komedi olan Psyché'yi yazmıştır. Corneille'in daha sonraki oyunları genellikle trajedilerdi. Bunlar; La Toison d'or, Sertorius, Othon, Agésilas ve Attila'dır.
Corneille'in en son oyunu Suréna'dır (1674). Bu oyundan sonra, sahneyi son kez terketmiş ve 1684'te, Paris'teki evinde ölmüştür. St. Roch kilisesine gömülen Corneille, 1821'e kadar mezartaşsız bir şekilde gömülü kalmıştır.

2) Jean Racine (1639 - 1699)
Fransız edebiyatının önde gelen şairlerinden ve trajedi yazarlarından olan Racine iyi bir eğitim görmüştür. Özellikle Yunan trajedi şairi Euripides (Öripid)'den etkilenen Racine, Fransız klâsik trajedisinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. XIV. Louis (Lui) döneminde saray tarihçiliği de yapmış olan Racine, eserlerinde Yunan mitolojisi, Filistin tarihi ve İngiliz saraylarından seçilmiş konulara yer vermiştir. Racine, eserlerinde genellikle tutkularına esir olmuş kişilere yer vermiştir.
Tanzimat Dönemi'nde yaşayan Türk edebiyatçılar üzerinde de etkili olan Racine'nin; Andromaque (Andromak), Berenice (Berenis), Bajazet (bayazıt), Iphigénie (İfijeni) ve Phaidra (Fedra) adlı eserleri ünlüdür.


3) Giordano Bruno (1548, İtalya-Nola -  17 Şubat 1600 İtalya-Roma)
İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve okültist. Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranıdır. Ona doğacı coşkunluğun düşünürü de denilebilir. Aristotelesçi kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında yer alan İtalyan filozof, Kopernik'in tezini savundu. Evrenin sonsuz ve eş dağılımlı olduğunu ve evrende, dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyledi. Aykırı görüşler beslediği için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi'nin Engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edildi ve Roma'da diri diri yakılarak idam edildi.

Yazmış olduğu tiyatro oyunu : Il Candelaio (Şamdancı) – 1582
Ayrıca, Panteizm akımının öncülerinden de sayılır.

Kaynaklar
http://tr.wikipedia.org
http://tiyatrotarihi.com
http://turkcebilgi.org

İ.ÇAĞRI GÜREL
Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar FakültesiOyunculuk Bölümü

1 yorum: