1 Ocak 2013 Salı

Barok Tiyatro ve Mimarisi



Barok Tiyatro Avrupa’da 17. Ve 18. Yüzyıllar arasındaki dönemi tanımlayan bir terimdir. Bu dönemde tema daha çok insanlığın etkileşimi ve keşifler üzerineydi. Barok dönemde genellikle canlı, şatafatlı kostüm tasarımları, ayrıntılı sahne ayarları ve özel efektler kullanılmıştır. Barok dönemi ilgi çekici veya sıradışı yapan budur.  
       Sanat kilisenin dışına çıkmıştır. Yazarlar kişisel inançlarına bağlı olarak oyun yazmışlardır. William Shakespeare ve Jean Baptiste Poquelin Moliere barok dönemi sanatçıları arasında yerlerini almışlardır. Siyaset, evren ve özel hayat gibi konuları işlemişlerdir.
       Mimaride “u” şeklinde olan salon uzundur. Tavan fresklerine sahip olan barok tiyatrolarda süslemeler zengin bir şekilde kullanılmıştır. Ahşap, altın, mermer gibi malzemeler kullanılmıştır. Dış cephesi gösterişlidir, oyma kullanılmıştır ve bina hareket hissi verir.
 Barok Tiyatro yapısı ile sahne düzeni, sahne tasarımı ile oyun alanı, Barok dünyagörüşünü canlandırdığı kadar, bu doğrultuda yenilikler tiyatrosu özelliğini de taşır. Barok Tiyatro sahnesinde görünüş-varlık metafiziğinin "dünya tiyatrosu" imgesinin yaratılmak istenmesi, sahne aygıtlarının kullanımını, sahne tekniğinde yenilikleri, kulis değişimlerini ve mekân perspektifini öne çıkarmıştır. Tiyatro sahnesi, Rönesans tiyatrosundaki gibi, insanlararası çatışmaların yer aldığı yer ve nesnel alan olmaktan çıkmış; yukardaki Tanrı ile aşağıdaki Şeytan ve arasında kalmış insanın evrenini verecek biçimde, dikey ve oylumlu sahne haline gelmiştir. Sahne ve kulis tasarımı, sahne görüntüsü ve imgesi, sahne etmenleri, tüm bunlar, dünyanın gelip geçiciliğini, dünyanın "yalan dünya" olduğunu vermeye yönelik göz yanıltmacılığa ve perspektif oyunlarına dayanıyordu. Sahne makineleri, alegorik anlatıma, insanı aşan güçlerin canlandırılmasına, varlık ile görünüş arasındaki sınırı kaldıracak perspektif tekniğinin öne çıkmasına yardım ediyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder